Sol Kalp Kapak Patolojilerine Eşlik Eden Triküspit Kapak Yetmezliğinde Uygulanan Sütür Anüloplasti İle Kalangos Biodegradable Ring Anüloplasti Tekniklerinin Erken Dönem Sonuçları Uzm.Dr. Orhan GÖKALP, Doç.Dr. Banu LAFÇI, Doç.Dr. Ufuk YETKİN, Doç.Dr. Cengiz ÖZBEK, Op.Dr. Serdar BAYRAK, Doç.Dr. İbrahim ÖZSÖYLER, Uzm.Dr. Necmettin YAKUT, Doç.Dr. Ali GÜRBÜZ İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği, İzmir Özet Amaç: Kliniğimizde 2001–2008 yılları arasında sol kalp kapak patolojilerine eşlik eden triküspit kapak yetmezliği bulgulanmış 16 olguda uygulanan sütür anüloplasti ile Kalangos biodegradable ring anüloplasti tekniklerinin erken dönem sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Diğer kardiyak patolojilerine ilave olarak 3. derece ve üstü fonksiyonel triküspit yetmezliği olan 8 hastaya triküspit sütür anüloplasti, 8 hastaya ise triküspit ring anüloplasti uygulandı. Hastaların 11 (%68)’i kadın, 5 (%32)’i ise erkek idi. Kadınların yaş ortalaması 44±16.74 erkeklerin yaş ortalaması ise 52.6±18.9’du. Hastaların 9 (%56) unda daha önceden geçirilmiş romatizmal hastalık öyküsü mevcut idi. Tüm hastalarda fonksiyonel triküspit yetmezliği vardı. Hastalar preoperatif ve postoperatif ortalama 6.ayda ekokardiyografi ile değerlendirildiler. Ekokardiyografik olarak değerlendirilen parametreler ise şunlardı: TY (Triküspit Yetmezliği), PAB (Pulmoner Arter Basıncı), EF (Ejeksiyon Fraksiyonu), LVEDÇ (Sol Ventrikül Diastol Sonu Çapı), LVESÇ (Sol Ventrikül Sistol Sonu Çapı) ve LAÇ (Sol Atriyum Çapı). Bulgular: Triküspit ring anüloplasti yapılan hastalardaki triküspit yetmezliği düzelme oranı triküspit sütür anüloplasti yapılanlara göre daha iyi bulundu. Sonuçların istatiksel olarak da anlamlı olduğu tespit edildi (p<0.005). Triküspit kapağa sütür anüloplasti yapılan hastalarda sol ventrikül sistol sonu çapının azalması, triküspit ring anüloplasti uygulanan hastalara göre daha fazla oldu. Bu bulgu istatiksel olarakta anlamlı bulundu (p<0.005). Ayrıca her iki grubun perioperatif olarak kardiyopulmoner bypass süreleri ve kros klemp süreleri karşılaştırıldı. Sütür anüloplasti yapılan grupta bu süreler nispeten daha kısa bulundu ancak istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0.005). Her iki cerrahi prosedürde de postoperatif pulmoner arter basınçlarında anlamlı derecede düzelme görüldü. Ancak iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p>0.005). Sonuç: Literatür bilgileri ve bizim çalışma bulgularımızın ışığında sol kalp patolojilerine müdahale edilirken ağır triküspit yetmezliği olan hastalarda triküspit kapağa da müdahale edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Anahtar Kelimeler: Fonksiyonel, Ring, Triküspit Early Results of Suture Annuloplasty and Kalangos Biodegradable Ring Annuloplasty Techniques Performed in Tricuspid Valve Insufficiency Accompanying Left Heart Valvular Pathologies Summary Aim:We aimed to evaluate the early results of suture annuloplasty and Kalangos biodegradable ring annuloplasty techniques performed on 16 cases with diagnosis of tricuspid valve insufficiency accompanying left heart valvular pathologies between 2001 and 2008 in our clinic. Material and Method: Eight patients underwent tricuspid suture annuloplasty where the remaining eight patients underwent tricuspid ring annuloplasty that had a diagnosis of severe functional tricuspid insufficiency accompanying other cardiac pathologies. Eleven (68%) of them were female and remaining 5 (32%) were male. Mean age of the female patients was 44±16.74, whereas it was 52.6±18.9 for male patients. Nine (56%) of these patients had a past medical history significant for acute rheumatic fever. All patients had functional tricuspid regurgitation. All patients were evaluated with echocardiography preoperatively and in the postoperative 6th month. Echocardiographic parameters for evaluation were as follows: Tricuspid regurgitation (TR), pulmonary arterial pressure (PAP), ejection fraction (EF), left ventricular end-diastolic diameter (LVEDD), left ventricular end-systolic diameter (LVESD) and left atrial diameter (LAD). Results: Improvement in tricuspid regurgitation was better for patients with tricuspid ring annuloplasty than those with tricuspid suture annuloplasty. The results were significant statistically (p<0.005). The reduction in left ventricular end-systolic diameter was more in patients with tricuspid suture annuloplasty than those with tricuspid ring annuloplasty. This finding was statistically significant, as well (p<0.005). Moreover, cardiopulmonary bypass and aortic cross-clamping times were compared between two groups. These durations were relatively shorter in suture annuloplasty group, yet insignificant statistically (p>0.005). Both surgical procedures provided significant improvement in pulmonary arterial pressures. But, there wasn’t any significant difference between both groups (p>0.005). Conclusion: Under the light of literature and findings from our study, we think that tricuspid valve should be intervened in patients with severe tricuspid regurgitation, while repairing accompanying left heart pathologies. Key Words: Functional, Ring, Tricuspid
Sol Kalp Kapak Patolojilerine Eşlik Eden Triküspit Kapak Yetmezliğinde Uygulanan Sütür Anüloplasti İle Kalangos Biodegradable Ring Anüloplasti Tekniklerinin Erken Dönem Sonuçları Uzm.Dr. Orhan GÖKALP, Doç.Dr. Banu LAFÇI, Doç.Dr. Ufuk YETKİN, Doç.Dr. Cengiz ÖZBEK, Op.Dr. Serdar BAYRAK, Doç.Dr. İbrahim ÖZSÖYLER, Uzm.Dr. Necmettin YAKUT, Doç.Dr. Ali GÜRBÜZ İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği, İzmir
Geri Dön Yazdır Editörün Notu
Rolex Replica Watches Rolex Replica www.megaroelx.com swiss replica watches www.topwatchesmall.com
Mebas Medikal Bas?n Yay?n Ltd. ?ti. ? 2006 Her Hakk? Sakl?d?r. Design by YakamozDizayn
