Pterjium Tedavisinde Farklı Cerrahi Tekniklerin Karşılaştırılması

Safiye YILMAZ, Tolga YÜKSEL, Ahmet MADEN

ÖZET
 
Amaç: Pterjium cerrahisinde nüksün en düşük olduğu en etkin ve güvenilir cerrahi yöntemin ve nükse neden olabilecek risk faktörleri ile birlikte değerlendirilmesi.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2003-Aralık 2005 tarihleri arasında kliniğimizde pterjium nedeniyle ameliyat edilen 264 göz çalışma kapsamına alındı. Uygulanan cerrahi yönteme göre hastalar 4 gruba ayrıldı. Grup I: Sklerası çıplak bırakılan 76 hasta, Grup II: Mitomisin-C uygulanan 58 hasta, Grup III: Konjonktival otogreft uygulanan 64 hasta, Grup IV: Limbal-konjonktival otogreft uygulanan 66 hasta.
Bulgular: Nüks oranları 1. grupta %76.7, 2. grupta %33.3, 3. grupta %30 ve 4. grupta %20 olarak saptandı ve bu oran istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.01). Ameliyat sırasında veya sonrasında herhangi bir ciddi komplikasyona rastlanmadı. Nüks gelişen hastaların yaş ortalaması 45.06±12.82, gelişmeyenlerin yaş ortalaması ise 51.03±13.54 olarak bulundu (p<0.05). Nüks gelişen gözlerde aile öyküsü müspet olanların oranı %41.7 iken, gelişmeyenlerde ise %13.9 olarak belirlendi (p<0.001).
Sonuç: Tedavi sonrası nüks oranları göz önüne alındığında, primer pterjiumlarda bile eksizyona ilave ek bir yöntem kullanılması gerekli olabileceğini düşünmekteyiz. Primer pterjiumlarda nüksün ve komplikasyon oranın düşük olması nedeniyle konjonktival otogreft uygulamasını, diğer yandan cerrahinin daha uzun sürmesi ve daha zor olması nedeniyle nüks olgularında limbal-konjonktival otogreft uygulamasının tercih edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Ayrıca çalışmamızda cerrahi tekniğin yanı sıra pterjium nüksünde genç yaşın ve aile öyküsünün de rolü olduğunu saptadık.
Anahtar Kelimeler: Pterjium tedavisi, Nüks oranları, Aile öyküsü, Yaş

Comparison of Different Surgical Techniques in Pterjium Treatment

SUMMARY
 
Purpose: To determine the most effective and reliable pterjium surgery with low recurrence rate and to evaluate the risk factors of the recurrence.
Materials and Methods: Two hundred sixty four eyes undergoing pterjium removal in our institution from January 2003 through December 2005 were included in the study. Patients were divided into four groups according to different surgical techniques: Group I, bare sclera in 76 patients; Group II, excision with mitomycin-c application in 58 patients; Group III, conjunctival autografting in 64 patients and Group IV, limbal–conjunctival autografting in 66 patients.
Results: The recurrence rates were 76.7% in group I, 33.3% in group II, 30% in group III, and 20% in group IV (p<0.01). No severe complication was seen per- or post-operatively. The mean age was 45.06±12.82 and 51.03±13.54 in patients with recurrence and without recurrence respectively (p<0.05). Family history was positive in 41.7% of patients with recurrence and in 13.9% of patients without recurrence (p<0.001).
Conclusion: In terms of the rate of recurrence following treatment, we think that an adjunctive method may be necessary even in primary pterjium. We concluded that the conjunctival autografting could be performed in primary pterjium because of the low recurrence rate and complication. On the other hand, the limbal-conjunctival autografting could be preferred in recurrent pterjium, because of the difficulty of this technique. Additionally, we determined in our study that young age and family history were important risk factors for the recurrence.
Key Words: Pterjium treatment, Recurrence rate, Family history, Age



Geri Dön          Yazdır          Editörün Notu

Rolex Replica Watches Rolex Replica www.megaroelx.com swiss replica watches www.topwatchesmall.com

Mebas Medikal Bas?n Yay?n Ltd. ?ti. ? 2006 Her Hakk? Sakl?d?r. Design by YakamozDizayn

Blancpain Replica Replica Breguet Watches breitling replica Breitling Avenger Replica Breitling Bentley Replica