Doğumsal Ptozis Cerrahisi Sonuçları
Elvin HALİLİ, Didem SERİN, İbrahim Bülent BUTTANRI, Elvin YILDIZ
ÖZET
Amaç: Doğumsal ptozis nedeniyle uygulanan levator aponevroz ve frontal askılama cerrahisi sonuçlarını cerrahi başarı açısından değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği Oküloplasti Birimi’nde Ekim 2010-Şubat 2013 tarihleri arasında doğumsal ptozis nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan 15 ay-72 yaş arası 52 hastanın 69 gözü retrospektif olarak inceledi.
Bulgular: Yaş ortalaması 21±0,6 yıl olan 35’ i erkek (%67,4), 17’si kadın (%32,6) 52 doğumsal ptozis olgusu çalışmaya alındı. 17 olgunun iki taraflı (%32,6), 35 olgunun tek taraflı ptozisi mevcuttu (%67,4). 26 hastanın 38 gözünde doğumsal miyojenik ptozis ( %50), 23 hastanın 28 gözünde doğumsal aponevrotik ptozis (%44,3), 3 hastanın 5 gözünde (%5,7) doğumsal nörojenik ptozis mevcuttu. Levator fonksiyonu 5 mm altında olan, belirgin kapak gecikmesi (lid lag) olan veya cilt kıvrımı silik olan hastalara askı cerrahisi, levator fonksiyonu 5 mm’nin üstünde olan hastalara aponevroz cerrahisi uygulandı. Doğumsal nörojenik ptozisi olan 3 hastanın 1 gözüne aponevroz cerrahisi, Marcus Gunn Sendromu olan 2 göze levator ekstripasyonu ile birlikte frontal askı cerrahisi uygulandı. Frontal askı cerrahisi sonrası nüks oranı %7,2, aponevroz cerrahisi sonrası nüks oranı %16,7 idi. Aponevroz cerrahisi uyguladığımız bir hastaya aynı anda sol ezotropya nedeniyle şaşılık cerrahisi de uygulandı.
Sonuç: Levator fonksiyonu iyi olan olgulara aponevroz cerrahisi, levator fonksiyonu kötü olan ve bu sebeple belirgin ptozisi bulunan olgulara frontal askı cerrahisi uygulandı. Levator fonksiyonu temel alınarak uyguladığımız ptozis cerrahi girişimleri sonrası nüks oranları arasında anlamlı fark bulunmaktaydı.
Anahtar Kelimeler: Ptozis, Levator fonksiyonu, Kenar refle mesafesi
Outcomes of Congenital Ptosis Surgery
ABSTRACT
Objective: In this study, we aimed to evaluate the results of aponeurotic and frontalis sling surgery performed for congenital ptosis in terms of surgical success.
Material and Method: Sixty nine eyes of 52 patients, aged 15-72 years, who underwent surgical treatment for congenital ptosis between October 2010 – February 2013 in Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital Ophthalmology Clinic Oculoplastic Surgery Unit were retrospectively reviewed.
Results: Fifty two patients, 35 male (67.4%) and 17 female (32.6%) (average age; 21± 0.6 years), with congenital ptosis were included in the study. Seventeen patients had bilateral (32.6%) and 35 patients had unilateral ptosis (67.4%). Thirty eight eyes of 26 patients had congenital myogenic ptosis (50%), 28 eyes of 23 patients had congenital aponeurotic ptosis (44.3%), and 5 eyes of 3 patients had congenital neurogenic ptosis (5.7%). Frontalis suspension surgery was performed in patients with a levator function less than 5 mm, a prominent behind eyelid (lid-lag) or an absent skin crease, and levator aponeurotic surgery was performed in patients with a levator function over 5 mm. One eye of 3 patients with congenital neurogenic ptosis underwent aponeurotic surgery, and 2 patients with Marcus Gunn Syndrome underwent levator extirpation combined with frontalis suspension surgery. Recurrence rates after frontalis suspension and aponeurotic surgery were 7.2% and 16.7%, respectively. Strabismus surgery for left esotropia was simultaneously performed for one patient who underwent aponeurotic surgery.
Conclusion: Levator aponeurotic surgery was performed in patients with good levator function, frontalis supension surgery was performed in patients who had poor levator function and prominent ptosis. A significant difference in recurrence rates was found between ptosis surgery procedures based on the levator function.
Keywords: Ptosis, Levator function, Margin reflex distance