Konjenital Nazolakrimal Kanal Tıkanıklıklarında
Sondalama Sonuçlarımız
Hakkı BİRİNCİ*, Birol COŞKUN**, İhsan ÖGE***, Dilek ERKAN***
ÖZET
Amaç: Bu çalışmada konjenital nazolakrimal kanal tıkanıklığı nedeni ile sondalama yapılan hastalarda tedavinin etkinliğinin ve sonuçlarının ortaya konulması amaçlanmıştır.
Yöntem: Kliniğimizde Ocak 1999-Şubat 2003 yılları arasında nazolakrimal kanal tıkanıklığı ile sondalama işlemi yapılan hastalar retrospektif olarak araştırıldı. Elli dokuz hastanın 67 gözüne sondalama uygulandı. Uygulama maske anestezisi ile gerçekleştirildi. 8 hastada her iki tarafta tıkanıklık mevcuttu. En az 3 ay takibi olan hastalar çalışma kapsamına alındı. Bulgular boya kaybolma testi, epifora ve hasta ifadesi ile değerlendirildi.
Bulgular: Uygulama yaşı en küçük 6 aylık en büyük 6 yaşında ortalama 21.20±1.24 ay idi. Ortalama takip süresi 23.44±2.17 ay olarak bulundu. Sondalama uygulanan 67 göz'ün 56'sında (%83.6) 1. uygulamada başarı sağlandı. Altı gözde sondalama tekrarlandı ve 4 hastada (%66.6) açıklık temin edildi. İki yaşın üstünde 13 hastanın 14 gözüne sondalama uygulandı ve 11 gözde (%78.5) başarı sağlandı.
Sonuç: Kongenital nazolakrimal kanal tıkanıklığı tedavisinde sondalama kolay ve başarılı bir yöntemdir. Özellikle iki yaş altında yaklaşık %90 oranında olumlu sonuç verir. 2 yaşın üstünde de başarı oranı azalmakla birlikte daha önceden sondalama işlemi yapılmayan hastalarda 5-6 yaşına kadar mutlaka denenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
Anahtar Kelimeler: Nazolakrimal kanal, Konjenital tıkanıklık, Sondalama
Our Probing Results in Congenital Nasolacrimal Canal Obstructions
SUMMARY
Purpose: The aim of this study is to show the influence and results of probing treatment in patients with nasolacrimal obstruction.
Method: The records of nasolacrimal obstruction patients who had probing in our clinic during the period of January 1999 and February 2003 were retrospectively investigated. Probing was performed under mask anaesthesia. The obstruction was bilateral in 8 patients. Patients with following periods of at least 3 months were included to the study. Findings were evaluated by dye-disappearance test, epiphorea and the patients explanation.
Results: The minimum application age was 6 months and the maximum application age was 6 years with an average of 21.20±1.24 months. The average follow up period was 23.44±2.17 months. The success was achieved in 56 of 67 eyes with probing (83.6%) after the first procedure. Probing was reapplied in 6 eyes, 4 of these eyes had open passage (66.6%) thereafter. Probing was applied to 14 eyes of 13 patients over 2 years old and the success was achieved in 11 eyes (78.5%).
Conclusion: The easiest and most successful method of treatment is probing in congenital nasolacrimal obstructions. Particularly below the age of 2 years the success ratio is approximately 90%. Since the success ratio decreases after the age of 2 years, we suggest that probing must be tried to patients at age of 5-6 years who didn't have the procedure before.
Key Words: Nasolacrimal canal, Congenital obstruction, Probing