ÖZET

Amaç: Kalp dışı cerrahi girişimlerdeki ölümlerin büyük kısmı kardiyovasküler komplikasyonlar sonucu meydana geldiğinden, kalp hastalığı olan ya da kalp hastalığı açısından yüksek riskli gruba giren kişilerin operasyon öncesi değerlendirilmesi büyük önem taşır. Bu çalışma koroner arter hastalığı olasılığı yüksek hasta grubunda kalp dışı cerrahi riskin belirlenmesinde dobutamin miyokard perfüzyon sintigrafinin (MPS) rolünü araştırmak için planlandı.
Gereç ve Yöntem: Kalp dışı cerrahi işlem planlanan koroner arter hastalığı için yüksek riskli 32 hastaya dobutamin MPS yapıldı. Dobutamin MPS'de defekt saptanan 26 hastaya da koroner anjiyografi yapıldı.
Bulgular: Dobutamin infüzyonu sırasında hastalarda ciddi bir komplikasyon görülmedi. Yirmialtı hastada sol ön inen arter (LAD), sirkumfleks (Cx) ve sağ koroner arterin (RCA) beslediği toplam 78 damar bölgesinin 29'unda perfüzyon defektleri saptandı. Bu defektlerin 28'i reverzibl (iskemi), 1'i sabit (skar) defektti. Defektlerin 13'ü LAD, 6'sı Cx, 10'u RCA arterlerin suladığı bölgelere aitti. Koroner anjiyografide 26 hastanın 20'sinde, 78 koroner arter bölgesinin 31'inde ciddi damar lezyonu belirlendi. On bir hastada tek damar, 7 hastada iki damar ve 2 hastada üç damar lezyonu belirlendi. Toplam 31 damar lezyonunun 15'i LAD, 7'si Cx ve 9'u RCA lezyonu idi. KAH'nı belirlemede tetkikin duyarlılığı, özgüllüğü, pozitif tahmin edici değer ve negatif tahmin edici değer sırasıyla %85, %83, %94 ve %63 bulundu.
Sonuç: Sonuç olarak dobutamin MPS, kalp dışı cerrahiye gidecek yüksek kardiyak risk taşıyan olguları öngörmede ve prognozu belirlemede güvenilir, tanı değeri yüksek, yan etkileri oldukça az olan noninvazif yöntemlerden biri olduğu kanısına varıldı.
Anahtar Kelimeler: Dobutamin miyokard perfüzyon sintigrafisi, Kalp dışı cerrahi, Risk sınıflaması

SUMMARY

The Significance of Dobutamine Myocardial Perfusion Imaging in High Risk Patients Undergoing Noncardiac Surgery
Aim: Since the majority of deaths occur as a result of cardiovascular complications during noncardiac surgery, evaluation of the patients with known heart disease or that have high risks for heart disease before noncardiac surgery is of particular importance. This study was planned to investigate the role of dobutamine myocardial perfusion imaging in assessing the risk of noncardiac surgery in patients with high probability of coronary artery disease.
Material and Method: In 32 patients undergoing noncardiac surgery who had high risk for coronary artery disease dobutamine myocardial perfusion imaging was done. Twenty six patients who had perfusion defects on dobutamine perfusion imaging underwent coronary angiography.
Results: No serious complication occured during dobutamine infusion. In 26 patients, among 78 regions that were perfused by left anterior descending (LAD), circumflex (Cx) and right coronary artery (RCA), 29 were detected to have perfusion defects. Among these 28 were reversibl (ischemia) defects and 1 was fixed (scar) defect. Thirteen perfusion defects were in LAD region, 6 were in CX and 10 were in RCA regions. Significant coronary artery lesion was noticed in 20 of 26 patients and 31 of 78 coronary artery territories. Eleven patients had one vessel, 7 patients had two vessel and 2 patients had three vessel disease. Of the 31 coronary artery lesions 15 were in LAD, 7 in Cx and 9 in RCA. The sensitivity, specificity, positive predictive value and negative predictive value were found as 85%, 83%, 94% and 63% respectively.
Conclusion: As a result, it was concluded that dobutamine myocardial perfusion imaging was a feasible and accurate noninvasive technique with low side effects in the evaluation of patients undergoing noncardiac surgery who had high risk for coronary artery disease and was also reliable technique in foreseeing prognosis.
Key Words: Dobutamine myocardial perfusion scintigraphy, Non-cardiac surgery, Risk stratification