ÖZET
Amaç: Esansiyel infantil ezotropyalı (EİE) olgularda cerrahi yöntemin cerrahi başarıya etkisi ve cerrahi yaşının binoküler fonksiyonlar üzerine olan etkilerinin araştırılması amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: EİE’lı 43 olgu (22 erkek, 21’i kadın) retrospektif olarak değerlendirildi. Olgular uygulanan cerrahi yönteme göre; çift taraflı iç rektus kası geriletmesi ve tek taraflı iç rektusa geriletme+dış rektusa kısaltma yapılanlar olmak üzere iki gruba ayrıldı. İlave olarak, olgular cerrahi uygulama zamanına göre erken (24. aydan önce) ve geç (24. aydan sonra) dönemde cerrahi uygulanan grublar olmak üzere sınıflandırıldı. Tüm olgularda görme keskinliği, binoküler fonksiyonlar, göz hareketleri ve kayma açıları değerlendirildi.
Bulgular: Olguların başvuru yaşı ortalama 2.27±1.94 yıl, cerrahi uygulama yaşı ortalama 3.03± 2.0 yıl idi. Cerrahi öncesi kayma açısı ise ortalama 47.95±14.82 PD idi. Uygulanan cerahi yöntemlerin başarısı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0.05). Ayrıca erken ve geç cerrahi uygulanan gruplarda cerrahi sonuç açısında istatistiksel molarak anlamlılık bulunmadı (p>0.05). Erken cerrahi uygulanan grupta füzyon %5.0 oranında olup olguların hiçbirisinde stereopsis mevcut değildi. Geç cerrahi uygulanmış grupta ise füzyon ve stereopsis oranları sırası ile %22.0 ve %0.04 idi.
Sonuç: Çalışmamızın sonuçları, infantil ezotropyada cerrahi tedavi ile büyük oranda±10 PD içinde ortoforya sağlanabildiğini, ancak elde edilen binokülaritenin tatmin edici olmadığını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: İnfantil ezotropya, Binoküler görme
The Effect of Early or Late Surgery on Binocular Vision in Patients with Essential Infantile Esotropia
SUMMARY
Purpose: To evaluate the effects of surgical method on the success of used operation and of early or late surgery on binocular vision in patients with essential infantile esotropia (EIE).
Materials and Method: This study included forty-three patients with EIE (22 male, 21 female). The patients were divided into 2 groups based on the surgical procedure which were: bimedial rectus recession and unilateral medial rectus recession+lateral rectus resection. The patients were also classified according to the time of surgery to early operation (before 24 mounth) and late operation groups (after 24 mounth). Visual acuity, binocular vision, eye movemetns and squint deviation were evsluated in all patients.
Results: Preoperatively, the mean age of the patients at inital examination was 2.27±1.94 years and the mean age at the time of surgery was 3.03±2.0 years. The mean angle of deviation was 47.95±14.82 prism diopters. There was no significant difference for the final surgical outcome between these surgical techniques (p>0.05), and the postsurgical angle of deviation between the early operation and late operation groups (p>0.05). In the early operation group, the incidence of fusion was 5.0%, and no stereopsis was noticed. In the late operation group, the incidence of fusion and stereopsis were 22.0% and 0.04%, respectively.
Conclusion: This findings of the present study suggested that although surgical treatment of infantile esotropia may offer an orthophoria of ±10 PD in most cases, the provided binocularity is not satisfactory.
Key Words: Infantile esotropia, Binocular vision