Obez ve Morbid Obez Olgularda Morbid Durumların ve
Laboratuvar Değişikliklerinin Karşılaştırılması*
Dr. İsmail Hakkı KALKAN, Uzm.Dr. Eyüp KOÇ, Doç.Dr. Murat SUHER
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Ankara
ÖZET
Amaç: Artmış VKİ ile birlikte artmış morbidite riski bulunduğu bilinmektedir. Çalışmamızda ekzojen morbid obez olgularla ekzojen obez olgular arasında, morbid durumlar ve biyokimyasal parametreler açısından fark olup olmadığını araştırdık.
Gereç ve Yöntem: VKİ≥40 kg/m2 olarak saptanan 55 morbid obez (MO) olgu ve rasgele seçilmiş VKİ değeri 30 ile 39.9 arasında olan 30 obez ve VKİ<30 obez olmayan (OO) 30 olgu çalışmaya dahil edildi. Vücut yağ indeksi (VYİ) kadınlarda >30, erkeklerde ise >25 artmış kabul edildi. Olguların kan basınçları, tüm batın ultrasonografisi (USG), elektrokardiyografi (EKG) bulguları ve kan biyokimyasal değerleri (karaciğer fonksiyon testleri, böbrek fonksiyon testleri, lipit düzeyleri, ürik asit) bilinen ve yeni saptanan diyabetes mellitus (DM), hiperlipidemi (HL) ve hipertansiyon (HT) tanıları kaydedildi. Obezite için ilaç kullanan olgular ve ikincil bir nedene bağlı obezitesi olanlar çalışma dışı bırakıldı.
Bulgular: MO olguların yaş ortalaması 59.7, obez olguların yaş ortalaması 55.5 ve OO olguların yaş ortalaması 54.1 idi ve gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0.1). MO olguların 50’si (%90.9) kadındı ve OO olgularla (17 kadın-%56.7) karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p=0.001). HL ve DM görülme sıklığı obez olgularda daha fazla idi (sırasıyla %80 ve %73.3), istatistiksel olarak OO olgularla (sırasıyla %30 ve %26.7) anlamlı fark saptandı (HL ve DM için sırasıyla; p=0.001, p=0.001). HT görülme sıklığı, MO olgularda daha fazla iken (n=46, %83.6), istatistiksel olarak OO olgularla (n=7, %23.3) karşılaştırıldığında anlamlı fark belirlendi (p=0.001), İskemik kalp hastalığı (İKH) ile uyumlu EKG bulguları 12 MO (%21.8), 8 (%26.7) obez ve 1 (%3.3) OO olguda vardı. EKG değişikliği açısından, MO olgularla obez olgular arasında fark yoktu (p= 0.6). Ürik asit açısından MO olgularla (ortalama: 6.07 mg/dl) OO olgular (ortalama: 3.88 mg/dl) arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (sırasıyla p=0.001)
Sonuç: Çalışmamız sonucunda morbid durumların sıklığı açısından MO olgularla obez olgular arasında fark bulunamadı. İstatistiksel olarak anlamlı olmasa da HT morbid obezlerde daha sık olmakla birlikte, EKG’de İKH bulgusu, HL ve DM obez olgularda daha fazla oranda saptandı. Daha geniş ölçekli çalışmalarda obezite ile morbid obezite arasında fark olup olmadığının değerlendirilmesi uygundur.
Anahtar Kelimeler: Obezite, Morbid, VKİ
Comparing the Prevalance of Comorbidites and
Labarotary Changes of Obesity and Morbid Obesity
SUMMARY
Objective: High body mass index (BMI), correlates with an increased risk of morbidity. In our study, we compared the prevalance of comorbid diseases and the biochemical parameters of exogen morbidly obese and exogen obese individuals.
Material and Methods: The study involved 55 morbidly obese patients whose BMI≥40 kg/m2, and randomly selected 30 obese (BMI between 30 kg/m2 and 39.9 kg/m2) and 30 non-obese (BMI<30 kg/m2) individuals. Body fat distribution cut-off values for women and men were %30 and %25 respectively. Blood pressure values, abdominopelvic ultrasonography reports, electrocardiographıc changes, biochemical parameters (liver function tests, kidney function tests, lipit levels, uric asite etc.), current or past chronic diseases [hypertension (HT), hyperlipidemia (HL), diabetes mellitus type 2(DM)] were determined. Patients haning antiobesity drugs and or with secondery obesity were excluded.
Results: The mean age of morbidly obese, obese and non obese patients were 59.7, 55.5, and 54.1 respectively. There was no difference between groups. (p=0.1). Fifty (90.9 %) of morbidly obese patients were female and it was significantly different when compared with non-obese patients ( seventeen-56.7%, p=0.001). HL and DM were high in obese group (80% and 73.3 respectively) and it was significant different (p=0.001). HT prevalance was highest in morbidly obese group (n=46, 83.6%). It was significantly different (p= 0.001). Electrocardiographic changes that suggest ischemic hearth disease were seen at 12 (21.8%) morbidly obese, 8 (26.7%) obese and only 1 (3.3%) non-obese patients. But there was not a difference between obese and morbidly obese patients statistically (p=0.6). Mean uric asit value of morbidly obese patients (6.07) were higher than obese and non-obese patients (3.88). The difference between non-obese patients was significant (p=0.001).
Conclusion: The prevalance of comorbid diseases were not different between morbidly obese and obese patients. HT was higher in morbidly obese group, while electrocardiographic changes suggesting ischemic hearth disease, HL and DM were more prevalant in obese group. The difference between groups were not significant. Further investigations will be necessary to confirm the differences between morbidly obese and nonobese patients.
Key Words: Obesity, Morbidly, BMI